Almanya’nın Bremen kentindeki nakit para dağıtım şirketi Loomis’te çalışan ve şirketten aldığı 8.2 milyon euro ile ortadan kaybolan Yasemin Gündoğan, Salı günü polise teslim olma kararı alarak İstanbul’dan Bremen’e dönüş yaptı.
Avukatı aracılığıyla yetkililere teslim olduğunu duyuran kadın uçaktan iner inmez havalimanında gözaltına alındı ve şu anda Bremen-Oslebeshausen hapishanesinde gözaltında tutuluyor.
Gündoğan’ın çalıştığı şirketten 8 milyon euro çalarak kayıplara karışması üzerine Almanya’da özel bir ekip kurulmuştu. Alman basını söz konusu hırsızlığın oldukça profesyonelce yapıldığına dikkat çekmiş ve haberi okurlarına ‘Hırsızlığa yeni bir boyut kazandırdı’ şeklinde duyurmuştu
10 YIL HAPİS CEZASI İLE KARŞI KARŞIYA KALABİLİR
1.033 gün süren kaçışın sona ermesi bugün Alman medyasının en önemli gündem maddelerinden biri oldu. Bild gazetesi polisin 3 yıldır peşinde olduğu 31 yaşındaki kadının teslim olmasını ‘beklenmedik bir dönüm noktası’ olarak değerlendirirken Avukat Alexander Hauer’ın değerlendirmelerine yer verdi.
Avukat Hauer, Gündoğan’ın gönüllü olarak teslim olmasının cezasının hafifletilmesine katkıda bulunabileceğini belirterek, “Ağır hırsızlık durumunda 10 yıl hapis cezası ile karşı karşıya kalabilir. Gündoğan sadece paranın paketlenmesinden ve taşınmasından sorumlu olduğu, mallara bakmakla yükümlü olmadığı için, İhanet suçu muhtemelen bu davada uygulanmayacaktır.” dedi.
PARA NEREDE?
Yasemin Gündoğan kendi isteği ile polise teslim olmuş olsa da, kayıp 8.2 milyon euro hala müfettişlerin kafasını karıştırmaya devam ediyor. Bild gazetesi ‘Milyon dolarlık hırsız teslim oldu ama para nerede?’ başlıklı haberinde polisin üzerinde durduğu birkaç teoriyi okuyucuları ile paylaştı.
Bunlardan biri Gündoğan’ın sadece bir “araç” olarak kullanılması, bir değeri ise 31 yaşındaki kadının cezasını çektikten sonra lüks bir yaşam sürmek için parayı saklamış olma ihtimali.
Bild’de yer alan habere göre, sadece polisler değil, sigorta şirketi de milyonların nerede olduğuyla fazlasıyla ilgileniyor, davaya özel dedektiflerin de dahil olduğu düşünülüyor.
OLAY NASIL GERÇEKLEŞTİ?
Olay 21 Mayıs 2021 tarihinde yaşandı. Bankamatik kasalarına para transferi yapan şirkette çalışan Yasemin Gündoğan’ın görevinin ATM’lere para yerleştirmek olduğu belirtildi. Olay günü ATM’lere 17 milyon Euro doldurması gereken Yasemin, bir bankamatik kasasına paranın bir kısmını koyduktan sonra 8 milyon 196 bin 925 Euro’yu eski kâğıtlara sarıp çöp konteynerinin içinde sakladı.
İki gün öncesinden de, daha önce telefon numarasını verip yemeğe davet ettiği güvenlik personeline kağıt çöplerin yer aldığı konteyneri boşaltacağını bildirdi. Güvenlik personeli Henning B. de kendisiyle flörtleştiği için şüphelenmeden olay günü kâğıt çöp konteynerini çıkartabilmesi için Yasemin’e güvenlik kapısını açtı. Yasemin, kiralayıp sahte plaka taktığı bir araçla olay yerinden uzaklaştı. Soygun, Hıristiyanların kutsal Yortu bayramından bir gün önce yapıldığı ve bu süre resmi tatil ilan edildiği için ancak 4 gün sonra anlaşıldı.
TÜRKİYE’DE FARKLI OTELLERDE TATİL YAPTI
Savcılık iddianamesinde, Yasemin Gündoğan’ın paraları tek başına Türkiye’ye kaçırmadığı, arkadaşı 24 yaşındaki Büşra S. ve onun erkek arkadaşı Yiğit T.’nin de kendisine yardımcı olduğu belirtildi.
Olay sonrası Türkiye’ye kaçan Yasemin’in İzmir ve çevresinde farklı otellerde konakladığı tespit edildi. Yasemin, soygun sonrası İzmir’e uçan Büşra S. ile birlikte, kiraladığı bir havuzlu villada tatil yaptı. Ancak Büşra S. iki hafta sonra Bremen’e geri döndüğünde polis tarafından tutuklandı.
Büşra S.’nin bu süre içinde telefonlarını dinlemeye alan polis, Büşra S.’nin annesinin de haberleşmede rol oynamış olabileceğini tespit etti.
